Süper Dadı Yeşim VAROL ŞEN İle Röportaj
İlişki ve Evlilik Danışmanı, Süper Dadı Yeşim VAROL ŞEN ile Çocuk Bakımı Hakkında Röportaj Yaptık:
Sevcan KUŞLAR: Bakıcının Görev tanımı Nedir?
YEŞİM VAROL ŞEN: Bakıcının görev tanımı ailenin isteklerine göre şekillenmektedir. Kimi aile hiç bir şeye elini sürmesin, çocuğumdan gözümü ayırmasın derken kimi aile benim çocuğum sakin, bakıcı ev işlerinde yardımcı olsun diye düşünmektedir. Burada önceliğimizi belirlemek gerekirse öncelik; çocuk için tutulan bakıcıda çocuk olmalı, beklediğimiz diğer konular; yemek yapımı, ev işleri vakit kalırsa gerçekleşebileceği aile tarafından da bakıcı tarafından da önceden konuşulması gerekir. Bakıcının asıl görevi: Anne ve babanın ön gördüğü şekilde, onların tercih ettiği disiplinle ve tercih ettiği bakım yöntemleriyle en iyi şekilde bakmaktır.
Bakıcı Seçerken Dikkat Edilecek Hususlar Nelerdir?
Yeni doğan döneminde elbette hijyen çok önemlidir. Bebeğin özellikle sakin biri tarafından kucaklanıyor, yıkanıyor, altının değiştiriliyor, ihtiyaçları karşılanıyor olması çok önemlidir. Çocukluk döneminde ise; Biraz daha çocuk olabilen, atlayıp zıplayabilen ablalar daha çok tercih ediliyor. Burada bebeklik döneminde bir bakıcı, çocukluk döneminde başka bir bakıcı ayrımı yapmak çok zordur. Aslında sağlıklı olan bebeklik dönemini bir arada geçirmiş bakıcı ileriki dönemlerde de çocuk ile birlikte devam edebiliyor olması ve dolayısıyla çocuğun bu kadar bağlı olduğu birinden ayrılma travmasını çocuğa yaşatılmaması önemlidir.
Çocuğun Bakıcıya Alışma Süreci Nasıl Olmalıdır?
Mümkünse ilk birkaç gün çocuğun; anne ya da çocuğun kendini güvende hissedeceği bir büyüğünün bakıcı-çocuk ilişkisine refakat etmesi tavsiye ediyoruz. Çünkü çocuğu hiç tanımadığı biriyle ilk günden yalnız bırakmak çocukta korku, özgüven eksikliği, terk edilmişlik hissi yaratmaktadır. Birçok anne bunu bilmektedir o yüzden ilk iki, üç gün birlikte hiç ayrılmadan ama sürekli ilişki kurarak geçirilmelidir. Anne ve çocuk oyun oynarken bakıcıyı da davet edip oyuna dahil ederek, sonrasın da annenin yavaş yavaş beşer dakika, onar dakika, yarımşar saat ikisini yalnız bırakıp uzaklaştığı, ilk önce evin içinde olduğu daha sonra dışarı çıktığı en sonunda da ikişer üçer saat dilimlerine yayılan zamanlarda yalnız bırakıp durumu kontrol ettiği bir gelişim en doğrusu olacaktır.
Bakıcıdan Ev İşleri Yapması İstenebilir Mi?
Bunun doğrusunun veya yanlışının bir ayrımının olduğunu düşünmüyorum. Eve gelen kişi anlaşma mukabilinde elbette ev işlerine de yardımcı olabilir hatta bazen bakıcının evden birisi gibi olmasına da yardımcı olur. Çocuğun bakıcıyı otorite olarak görmemesi; kendisine bakan, kendisini seven kişi, onun ihtiyaçlarını karşılayan kişi olarak görüyor olması gerekir. Dolayısıyla biz bir otorite sembolüne değil, çocuğumuzu koruyacak kollayacak, temel ihtiyaçlarını karşılayacak birine emanet etmek istiyoruz. Çocuk anneyi de kendisini severken ama biraz sonrada taze fasulye ayıklarken görüyor zaten. Bu çocuk için hiç ayırt edilemeyecek yada çocuğa zarar verebilecek bir durum değildir bu sadece bakıcı ile aile arasındaki anlaşmaya tabidir. Eğer eve gelen bakıcı ev işleri yapmayı da kabul ediyor ise hiçbir sakıncası yoktur ancak anlaşmanın dışına çıkmak, başta konuşulmamış şeyleri sonradan bekliyor olmak karşılıklı hayal kırıklıkları ve küçük gerilimler yaratmaktadır. O yüzden çocuğumuzu emanet ettiğimiz kişi ile başta çok açık konuşmakta, ondan beklentilerimizi net anlatıyor olmakta fayda vardır. Çünkü sonrasında aileler birtakım şeyler bekliyorlar; küçük ev işleri ya da farklı davranışlar ya da sonra gerilim yaşarsak ve çocuğumuza istediğimiz gibi bakması konusunda endişesi ile bir takım şeyleri saklayabiliyorlar, bakıcı tarafından bakarsak; ailede bir takım gerginlikler veya beklentiler olduğunu biliyor ve performansının beğenilmiyor olmasından, işinin sonlandırılacağından endişe edebiliyor ya da özellikle yatılı bakıcıysa kendini o eve o aileye ait hissetmiyor ve birlikteliğin devamını zedeler.
Bakıcının Çocuğumuz İçin Uygun Olduğunu Nasıl Anlarız?
Gözlemlemek lazım yani dediğim gibi bu maalesef ilk oturulan saatte kolay anlaşılacak bir şey değildir. İlk görüşmede aile bakıcının kendi normlarına uygun olup olmadığı ölçebilmektedir. Ailenin kültür yapısına uygun bir bakıcı olması önemlidir, gelişime ve değişime açık bir bakıcı olması önemlidir sonra çocuk ve bakıcıyı birlikte gözlemlemek gerekir. Bazen teori ile pratik birbirini tutmayabiliyor dolayısıyla kağıt üzerinde referansları çok iyi, akademik kariyeri çok iyi bir bakıcı bile gerekli sıcak iletişim kurmaktan yoksun olabiliyor. Ailenin bunu iyi gözlemliyor olması gerekiyor ama bundan öncede çocuğunu çok iyi tanıyor olması gerekiyor; o çocuk nasıl insanlar ile rahat eder, özellikleri nelerdir, girişken midir? İçine kapanık bir çocuk mudur? , birlikte vakit geçirebileceği insandan neler bekler? Ailenin en çok bunlara dikkat etmesi lazım. Öğretmen kavramında da çocuğa annenin profilindeki insanlar daha tanıdık gelir ve daha rahat ettirir. Anne disiplinli bir anne ise bakıcının da aynı disiplini ve kararlılığı göstermesi çocuğu daha rahat ettirir. Çocuk zaten alışık olduğu güvenli ortamı yaşamayı tercih eder. Okullarda da böyledir annenin profilindeki öğretmenler çocuğu daha rahat ettirir. Bakıcıda da tam olarak bu vardır; aynı ilginin, aynı sevginin, aynı disiplin anlayışının sürdürülebilir olması için ailenin kültürüne yakın bir bakıcı olması ve çocukla aynı tarz diyalog kurabiliyor olması çok önemlidir.
İkiz & Üçüz Bakıcısı Seçerken Nelere Dikkat Edilmeli?
İkiz yada üçüz anneleri, maddi durumları elveriyor ise birden fazla bakıcıyı tercih ediyorlar. Bu durumda o bakıcıların birbiri ile uyumu da çok önemli hatta; birlikte çalışacak iki kişinin uyumu anne ile uyumundan daha fazla ön plana çıkmaktadır. Çok enerjik birine ve mümkün olduğu kadar tecrübeli birine ihtiyaç olduğu ortada ama prensip olarak ikiz için şöyle üçüz için şöyle bakıcı seçilir durumuna katılmıyorum.
Çocuğa Büyükannenin Bakmasının Avantaj-Dezavantajları?
Çocuğun ilk üç sene özellikle mümkünse anne mümkün değilse anane, babaanne, teyze, hala gibi birinci derece akraba tarafından bakılıyor olması çok tavsiye edilen bir durumdur. Niye orda hiç şüphe duymadığımız bir sevgi, hiç şüphe duymadığımız güven ve sadakat ile çocuğu teslim ediyoruz bu hem çocuk için aileye güveninin gelişmesi, çocuğun öz güveninin gelişmesi için çok önemlidir. Bir taraftan da özellikle anne için tercih edilen bir şeydir. Sonuçta ne kadar referans ile bulunuyor ise de yabancı birine hayatınızın en değerli kıymetini emanet edip gözünüz arkada kalmıyor. Anane veya babaannenin çocuğa baktığı durumlarda mümkünse gündüzlü bir bakım olması ailenin evdeki huzuru açısından uzun vadede önemlidir. Ben özellikle kadın ve erkek ilişkileri üzerine çalışmalar yaptığım için, uzun süreli yatılı anane ve babaanne bakımlarında ailenin düzeninin bozulması, zaten doğum sonrası depresyonlar ile ayrı düşen karı ve koca da birde evde sürekli kalan üçüncü bir kişinin olması durumunda gerginliklerin uzadığı yada aralarına mesafe girdiği durumları çok gözlemliyorum elbette. Anane veya babaanne gündüzlü bakabiliyorsa, çok tercih ettiğimiz bir şey. Hem annenin gözü arkada kalmıyor, çocuk kendini güvende hissediyor. Bunun dezavantajı ne oluyor: Anane ve babaanne daha tecrübeli olduklarını için annenin babanın istediği değil, kendi bildikleri doğrular şeklinde yetiştirmeye, büyütmeye karar verebiliyorlar. O zaman da gelin-kaynana veya anne-kız arası açılabiliyor. Buradan anane ve babaannelere özellikle şunu belirtmek istiyorum, onların tecrübeleri önemli fakat bu çocuklarında büyükanneleri olduklarını unutmasınlar, şimdi annelik yapma zamanı kızlarının ve gelinlerinin.
Tavsiye İle Bakıcı Bulmanın Avantaj ve Dezavantajları?
Çevremizdeki insanların tavsiye ile bakıcı bulmakta hala işe yarayan en eski yöntemleri; iyi bildiğimiz insanların tavsiyeleriyle bakıcı bulmaktır. Evet bu mümkün fakat burada bazen duyuyorum arkadaşımın arkadaşının arkadaşı şeklinde giden tavsiyeler var. Maalesef iyi bakıcı dediğimizde anayasa gibi genel geçer birkaç kavramın dışında aileden aileye değişen bir iyilik tanımı var. Bakıcı temiz olsun, bakıcı güvenilir olsun, çocukla iletişimi güzel olsun, sigara içmesin, eve yabancı birini getirmesin peki fakat bunların dışında kalanlar hepsi ailenin kriterlerine göredir dolayısıyla bana bakıcı tavsiye eden ile benim kriterlerimin aynı olması burada çok önemlidir. Fakat her referans ile ilerleyen yol gibi işler ters gittiği zaman karşınızda muhatap bulamıyorsunuz dolayısıyla evet çok araştırdığımızda bu ağızdan ağıza gelen kişiler tabi ki uygulanabilir ama karşınızda muhatap aramayacaksanız, işin sürekliliği sizi zor duruma düşürmeyecekse yani bugün tavsiye edilen bakıcı yarın gelmediğinde anane ve babaanne gelip çocuğa bakacak ise sorun yok böyle bir şansımız yok ise bir kurum ile çalışmanız daha iyi olur.
Danışmanlık Firmasında Ne Gibi Özellikler Aramalıyız?
Şirketin yapısı çok önemlidir. Şirkette çalışanlar ne kadar dinamik, ne kadar genç, ne kadar vizyonu açık olduğu çok önemlidir. Çünkü biz bakıcı seçerken yaşı olgunlaşmış, tecrübesi fazla bakıcı seçiyor olabiliriz ama kurum dediğimiz hele ki bakıcı-aile karşılaştırması yaptığında mümkün olduğu kadar dinamik, araştırmayı seven, çabuk pes etmeyen insanlarla öğülü olması gerektiğini düşünüyorum. Karşımızdaki kurumun çalışanlarının kimliği, karşımızdaki muhatabın kimliği, aile yapımızı anlattığımızda bizi çok iyi anladığımızdan emin olduğumuz, vizyonu geniş biriyle muhatap oluyor olmak aileler için çok önemlidir. Kurumu da araştırırken öncelikle evet kurumun referanslarını, sonra bizimle muhatap olacak insanın ne kadar empati yapabildiğini, ne kadar doğrusal iletişim kurabildiğini araştırmak gerekir.
Çocuk Bakıcısı Nasıl Kontrol Edilmeli?
Aileler kamera kaydı, ses kaydı gibi birçok yöntem uygulamaktadır. Her şeyden önce sadece bakıcıdan kötüyü bekleyerek değil ama her halükarda öncelikle çocuğu iyi gözlemlemeniz lazım. Çocuğun vücudunda hiç beklenmedik bir yara izi var mı? Çocukta ani huysuzlanmalar var mı? Hiçbir sebep yokken ağlama nöbetleri, korku emareleri, içine kapanma, kaçma var mı? Bunları tabi sürekli gözlemliyor olmak lazım. Bunun dışında zaten çocuk bize her şeyi aynalar. Çocuğunu iyi gözlemleyen anne baba; bakıcıyı kontrol etmeye ihtiyaç duymaz.
Bakıcıyla Bir Sorun Yaşarsak Nasıl Çözümlemeliyiz?
Zaman zaman annenin ve babanın bakıcı ile ilgili kaygıları, kızgınlıkları, mutsuzlukları olabilir. Bunu hiçbir şekilde çocuğa yansıtmamak lazım. Aynısı öğrenci-öğretmen ilişkisinde de geçerlidir. Biz bakıcının bazı şeylerini doğru bulmayabiliriz, uyarabiliriz, değiştirmesini isteyebiliriz, kendi aramızda yeri gelir konuşabiliriz ama çocuk ile bakıcı arasındaki güven ilişkisindeki bu bağı sarsmamak için çocuğun önünde konuşmuyor olmak önemlidir. Çocuk orda bakıcıyı, işveren çalışan ilişkisinde değil, yanında güvenebileceği abla teyze ilişkisinde gördüğü için anne babanın eleştirileri çocuğu çok etkileyecektir.
Çocuğun Bakıcıya Bağlılığı Annenin Yerini Zedeler Mi?
İlk üç yaşta çocuğa mümkünse zaten annenin bakması en doğru davranıştır. Günümüz koşullarında bu maalesef mümkün olmuyor. Annenin çalışması gerekiyor; gerek kariyerinin devamı gerekse aile bütçesinin sürekliliği gerektiği için. Bu durumda da anneanneler babaanneler de annenin yerini dolduramıyorsa mecburen bir bakıcı ile çalışmak gerekiyor fakat aradaki ilişkinin çok dengeli olması gerekir. Bazı anneleri çok iyi bir bakıcının çocuk ile ilişkisi tedirgin ediyor ve kendi yeri ile ilgili tehdit gibi algılayabiliyorlar. Bu hiç korkulacak bir şey değil annelerin bu konuda içlerinin rahat olması gerekir. Çünkü çocuğun bir tane annesi var, aksine bu çok tercih edilen bir şey çünkü bebeklik yaşlarında o yeni doğan döneminden sonra birine bağlanıyor olması lazım ve çocuk kendisine bakan bakıcıya bağlanır ama bu onu annenin yerine koyduğu anlamına gelmemektedir. Anne çocuk ile yalnız kaldığında kaliteli bir zaman geçiriyorsa ve annelik gerekliliklerini çocuğa hissettirebiliyorsa bu denge kolay sarsılabilecek bir denge değildir. Çocuk tüm bunları anlar vaziyette bakıcının kim olduğunu, annenin kim olduğunu içgüdüsel olarak ayırt edebilen bir çocuk bunu anlayacaktır. Anneler iyi bir bakıcı bulmuşken bunu hiç sorun etmemeli hatta kendilerini şanslı saymalıdırlar.
Sık Bakıcı Değiştirmenin Zararları Nelerdir?
Çocuğun özellikle ilk yıllarda kendi evinde bakılıyor olması çok önemlidir. Çocuk ilk başta evinde kendini güvende hissederek büyüyecek, aidiyet hissedecek, o ev benim, o oda benim, o yastık benim kavramları çocuk gelişimini, kendini güvende hissetmesini sağlayan kavramlar. Evinde bakılıyor olması, bakıcının dışarıdan eve gelmesi çok sağlıklı. Şimdi burada sık bakıcı değiştiğinde birkaç kavram ortaya çıkıyor. Bir kere evin mahrumiyeti ve aidiyet duygusu ile ilgili eve birileri gidip gelebiliyor dolayısıyla çocuğun kendisini güvende hissedeceği yer konusunda kafasında soru işareti oluşturabiliyor. Bunun yanı sıra zaten ilk üç yıl çocuğa annenin bakması daha sağlıklı, olmuyorsa anneanne babaanne bakımı gerekiyorken, bakıcı devreye girdiğinde çocuğun kendini güvende hissedebileceği, bu insan beni terk etmez, beni korur, kötü anımda yanımda olur diyeceği, kendini teslim edeceği bir insan olmalıdır bakıcı. Bu bakıcının sık değişiyor olması durumunda çocuk bu duyguların hiç birini yakalayamıyor olacak, ‘ben onu çok seviyordum ama o beni terk etti’ duygusu hissedecek. Çünkü çocuk oradaki iş tanımını bilmiyor ve kendisini seven ve ona bakan biri var ama gitti demek ki beni sevmiyor ile sonuçlanacaktır. Bunun o yüzden çocuğa çok iyi anlatılması gerekiyor. Bir çok aile çocuğu ile yollarını ayırdığı anda çocuğun haberi bile olmuyor halbuki oradaki vedalaşma çok çok önemlidir. Ale ile aralarında her ne geçmiş olursa olsun iki üç cümleyle de olsa bakıcının çocuğa doğru bilgi vermesi ve artık gelmeyeceğini söylemesi çok önemlidir, aksi takdir de çocuk kendini çok terkedilmiş hissetmektedir. Bu sebeplerle az bakıcı değiştirmek gerekir.