Oyunlar Çocukların Duygu Dili
Oyunlar Çocukların Duygu Dili
Çocuğun dili ve en etkili anlatım aracıdır oyun. Yetişkinlerin gözüyle ise çoğunlukla oyun, çocuğun eğlenmesine, oyalanmasına yarayan amaçsız bir uğraştır.
Oysa oyun çocuğun baş uğraşı ve en önemli işidir. Gün boyunca durup dinlenmeden oyun oynar. Böylelikle çocuk oynadıkça duyuları keskinleşir, yetenekleri ve becerileri artar.
Çocuğun en doğal öğrenme ortamıdır oyun,. Duyduklarını, gördüklerini sınayıp denediği, öğrendiklerini pekiştirdiği bir deney alanıdır. Bebeğini sallayan, giydirip besleyen, yatağına yatırıp ninni söyleyen küçük bir kızın kendi annesini sahnede oynadığına tanık olmuşsunuzdur.
Çocuk oyuna sadece büyüklerinden gördüklerini veya duyduklarını yansıtmaz, ona kendisini de katar. Dış dünyayı kendi duygularında yoğurup, ortaya bir sentez çıkarır.
Bunun en çarpıcı örneği bir yakını ölen küçük bir kız çocuğun oyununda görebiliriz: bu küçük çocuk ölüm olayından sonra arkadaşlarıyla oyun oynuyordu. Sırayla ölü gibi yere yatıyor, kımıldamadan bir süre duruyor, sonra birisi doktor olup bir iğne yapıyor ve öleni diriltiyordu.
Ölüm kavramını anlayabilecek yaşta olmayan bu çocuk, yakınının ölmesinden ne derece etkilendiğini bu oyunuyla sergiliyordu. Ölüme ilişkin korkusu, büyülü yoldan ölüyü diriltmek isteyişinden anlaşılıyordu.
Çocuk bu oyunda yalnız etkilendiği olayı sergilemekle kalmamış, kendi duygusunu da yansıtmıştı. Böylece sözle anlatamadığı ölümle ilgili kaygılarını dile getirmiş, olayı somutlaştırarak kendi istediği bir sonla olayı çözüme ulaştırmıştır. Bu kaygılarından oyun vasıtasıyla kurtulmuştur.
Oyun Terapisi
Çocuğa duygularını ifade edebileceği ve çatışmalarını açık bir şekilde sergileyebileceği bir ortam hazırlar “Oyun Terapisi”. Çocukların yetişkinler gibi duygularını anlama ve ifade etme becerileri tam olarak gelişmemiştir.
Oyun, çocukların yaşadığı üzüntü, korku, öfke, utanma ve hayal kırıklıkları gibi olumsuz deneyimlerin güvenli bir ortamda tekrar canlandırılmasını sağlar. Onu rahatsız eden bu olumsuz deneyimlerin tekrar yapılandırılmasında ve tamir edilmesinde yardımcı olur.
Oyun Terapisinde
Kendini birçok oyuncağın olduğu bir odada bulur çocuk. Bu odada aynı zamanda kendisine istediği gibi davranma özgürlüğü verilir.
Çocuk istediği oyuncakları kullanarak kendisine bir oyun ortamı kurar. Başka bir değişle, kendi yaşamını oyun odasına sembolik bir şekilde taşır.
Oyun terapisinde çocuk, kendini rahatsız eden duygusal yaşantısını ve iç çatışmalarını oyuncaklar vasıtasıyla oyun odasına getirir.
Niçin Oyun Terapisi?
Çocuklar yaşadıkları sıkıntıları konuşma ile değil, davranışlarında bir takım sorunlar ortaya çıkararak ifade etme eğilimindedirler. Oyun ve oyuncaklar, çocuğa sıkıntılarını davranışlarıyla ifade etme imkânı sağlar. Aynı zamanda oyun oynamayı seven çocuk sıkıntısını oyun vasıtasıyla söze dökmeye başlar.
Oyun çocuğun sıkıntısını ifade etmesini kolaylaştıran bir unsur haline gelir. Bu sayede çocuklar kendilerini daha iyi tanır, kendilerini oldukları gibi kabul etmeye başlar ve problemleriyle baş edebilecek yeni stratejiler kazanarak ruhsal olarak daha olgun bir birey haline gelirler.
Evde ya da okulda çocuğun tek başına ya da yetişkinlerle birlikte oynadığı oyun ile terapi odasında oynadığı oyun arasında bazı farklar vardır.
Oyun Terapisinde Temel İlkeler
- Çocuğun istediği gibi davranmasına izin verilmesi
- Çocuğun duygularının kabul edilmesi, tanınması ve yansıtılması
- Terapötik ilişkinin kurulması
- Çocuğun tam olarak kabullenilmesi
Bu ilkeler ancak eğitim almış uzman psikologlar tarafından uygulanabilir. Bu ilkeler doğrultusunda çocuğa sıkıntıları konusunda yardımcı olunabilir.
Oyun Terapisi İle Çözülebilen Sorunlar
- Dikkat sorunları, konsantrasyon güçlüğü
- Çocukluk dönemi korkuları
- Saldırganlık, kendine zarar verme
- Öfke nöbetleri
- Alt ıslatma, kaka kaçırma
- Okul fobisi
- Öğrenme güçlükleri
- Yalan söyleme, çalma davranışları
- Ayrılma kaygıları
- İçe dönüklük
- Yemeyle ilgili sorunlar
- Fiziksel nedeni bulunmayan baş ağrıları, mide bulantıları gibi sorunlar.
Çocuk ve Ergen Psikoloğu Seval Uslu Yazıcı