İçgüdüsel mi, öğrenilebilir mi?
Herkes anne olabilir mi? Biyolojik bir engel yoksa tabi ki olabilir. Ya içsek bir engeli varsa? Zira bir yavruyu dünyaya getirmek her zaman gerçek annelik olmuyor. O halde bu öncelikle içgüdüsel bir duygu diyebiliriz. O halde engeli olmayan herkes doğurabilir ama anne olamaz diyebiliriz. Çünkü bu ruhunuza üflenmiş kutsal bir duygudur; yoksunsanız ondan ne yapsanız nafile. Onu yaşamın merkezinde göremiyorsanız, o düştüğünde yüreğiniz acımıyorsa, acısıyla ağlayıp sevinciyle gülemiyorsanız, yitirdiğinizde sizden bir parça da yitip gitmiyorsa sizin ruhunuza o nefes üflenmemiş demektir.
Herkes bir görevle gelir bu dünyaya. Yaşadığınız hayat, mesleğiniz, konumunuz ne olursa olsun, "Ben anne olmak için doğmuşum." diyorsanız siz "anne"siniz.
Yavrusunu çöpe atanlara değil gerçek annelere sesleniyorum: Bazıları için hayat başkalarınınkinden daha zordur. Böyle durumlarda bir anne yavrusundan kopmak zorunda kalmış olabilir. Ülkemizde sayısız çocuğun çeşitli sebeplerden dolayı annesiz kaldığını biliyor musunuz? Belki yuvada belki sokakta ya da... Hayata tutunmak için nasıl mücadele ettiklerini hiç düşündünüz mü? Yavrularınız var belki, belki de yok; yüreğiniz sevgi dolu ve hayata dair sorumluluk duyuyorsunuz. Sizin doğurmadığınız bir yavruya sizinmiş gibi kucak açmaya var mısınız? O halde gelin annesiz çocuklar bulalım! Yuvalarda her şeyi olan ama ana kucağından mahrum yavrular var, onlara yüzümüzü dönelim! "Bir çocuk yüzüne bakar, arkan dönüktür." diyor Shakespeare. hadi, yüzümüzü dönelim onlara, anne gibi hissediyorsak kendimizi. Hiçbir şeyin yerini dolduramadığı bu sevgiyi bir yavruyla daha paylaşalım! Yüreğimiz hafiflesin, minik eller de boş kalmasın.
Hemen şimdi, her neredeysek oranın Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'ne gidip "Ben de bir çocukla sevgimi paylaşmak istiyorum." diyelim. Bir yavruya sıcak bir yuva vermek... Hayata koca bir sevdayla bağlıysanız paylaşmaktan korkmayın!
Bilelim ki, sevgidir bizi hayata bağlayan; olmazı olur, çirkini güzel kılan. Bunu küçük bir yavruyla paylaşalım! Hemen,Şimdi...