Kategoriler

Sokak Çocukları

Sokak Çocukları

Sokak Çocukları

Metropol kentlerin ortak sorunu: Sokak Çocukları

Her gün yoğun bir iş koşuşturmasıyla ya da hayat telaşıyla geçerken önlerinden, maalesef göz ucuyla süzdüğümüz, hiç kimsenin üzerine alınmadığı, üzerinde oturup düşünmediği, sosyal bir yara olarak kanamaya devam eden ve her geçen gün sayıları artan sokak çocukları.


Aslında kimsesiz değiller. Bu vatanın, bu milletin ve bizim çocuklarımız onlar. Tüm dünya toplanıp, hep beraber karar vermiş gibi; anneleri ve babaları tarafından evlerinden atılan ya da mecbur bırakılıp dışarıya itilen çocukları “Sokak Çocukları” tanımına sığdırmak ne denli doğru ve bu tanımı yapmaya hangimizin hakkı var?

Anne ve babasıyla ilişkisini kısmen veya tamamen koparmış, günün büyük bir kısmını sokaklarda geçiren, madde bağımlılığı ve suçla ilişkisi yoğun olan bu çocuklarımızı daha ne kadar görmezden gelebiliriz.

Dünyanın bir kısmında “Kirli ve pis çocuklar”, bir kısmında da “Ucube ” benzeri tabirlerle anılan; kaldırım taşlarını yatak olarak kullanan, köprü altlarında, alt geçitlerde ve bankamatiklerde sabahlayan; zayıf ve güçsüz bedenleriyle hayatın güçlükleri karşısında tek başlarına kaderlerine terk edilen bu çocukların gözünde, yaşadığımız dünya denilen yer her geçen gün daha güvensiz bir hâl almaya devam ediyor.

Bu çocuklara baktığımızda maalesef evde dayak yiyen, horlanan, daha sonra bu şiddete dayanamayarak sokağa kaçan ve burada da suça teşvik edilerek yaşayan çocuklar olduğunu görmekteyiz.

Bu çocukların arasına, sağlık dışı koşullarda çalışan, insanlar tarafından horlanan, dışlanan, işverenleri tarafından mobbing uygulanan çocuklarımızı da eklemek gerekir.

Bu çocukların ortak özelliği bulundukları yaşın gerektirdiği yaşamı gerektiği gibi yaşayamamaları, en çok gereksinmeleri olan ev sıcaklığından, anne - baba ilgisinden, oyun oynamaktan ve sağlıklı beslenmeden yoksun olmalarıdır.

Sokakta yaşayan çocuklarımızın insanca yaşamaya ve gelişmeye; sağlık ve eğitimini tam olarak almaya hakları vardır. Maalesef ailelerinin vermesi gereken ilgiyi ve sevgiyi çevrelerinden yani bizlerden almak durumundalar.

Her ebeveyn onlar için rol model zaten. Sokakta bulunmaları nedeniyle fiziksel, duygusal, sosyal ve bilişsel gelişimleri tehlike altında olan çocuklar.

Sorunun çözümü için, hem merkezi hem de yerel yönetimler gerekli ilgi ve politik desteği sağlamaktadır. Ancak etrafımızda bu durumda yaşayan çocuklarımızı görmezden gelen bizlerin de maddi manevi desteğimizi esirgememiz lazım.

Bu vurdumduymazlığımıza bir son vermemiz gerekiyor. Tüm annelere ve babalara sesleniyorum, bu çocuklara daha fazla sahip çıkmamız gerekiyor. Ailelerin de psikolojik eğitim almaları, çocuklara davranışlarını düzenlemeleri gerekmektedir.

Unutmayalım ki her şeyin başı ailedir. Ailelerin çocuklarını hiç bir zaman ihmal etmemeleri gerekmektedir. Sesimizi duyurabildiğimiz her kuruma ve her kuruluşa seslenelim. Sokaktaki çocuklara sahip çıkalım. Onlar yarının büyükleri ve topluma kazandırılmalıdırlar.

Filiz ŞEKER
Müdür / Damla İK

4.5 5 2
YORUM YAP ve PUANLA