Şehit Çocuklarımız ve Anneler…

A-A+

Her bayram olduğu gibi bu bayram sabahı da yine erkenden uyandık. Huzurlu, mutlu bir aile olmanın sevinci ile tüm aile bireyleri sevgi ve neşeyle bayramlaşıyorduk ki ne olduysa işte o an oldu. 

Herkesin en sevinçli günü olması gereken bir bayram sabahı televizyonda bir anne ağlıyordu. Bayramlar sevindirmiyor artık beni, mutlu olamıyorum. Allah affetsin beni diyordu. Ve devamında  “Bayramlar hep yaramı deşiyor, yavrumu kucaklayamıyorum, öpüp okşayamıyorum…  Onu görememek deli ediyor beni… Yerde miyim gökte miyim bilmiyorum… Hayalet gibi dolaşıyorum…” derken gözlerinden yaşlar inci gibi dökülüyordu.

“Yavrumu davullarla, zurnalarla uğurladım. Elinde bir valizi, birde ceketi vardı. Kalın kazaklarını koymuştum oğlum için, oralar soğuk olur üşütmesin diye. Ana yüreği ya doğrusu evladımı göndermek istemedim. Son konuşmamızda “Sabret annem, geliyorum az kaldı.” demişti. “Babama söyle aslan oğlunun kurbanını hazırlasın, unutmasın.  Vatan borcumu bitirip size kavuşmama az kaldı.Buralarda düşman uyumuyor annem. Gecemiz gündüzümüz kalmadı, Sakın şikâyet ettim zannetme...”

“Biraz önce postallarımı boyadım, silahımı temizledim. Vatan toprakların da  nöbetteyim, beklemedeyim annem. Bayramda elini öpmeğe gelemiyorum, Üzülme! Annem, sakın sizleri unuttum zannetmeyin. Sizleri çok seviyorum” demişti. Bayramı buruk geçirenlerdendi O da.  Ama vicdanı rahattı. Oğlu vazifesini yerine getirmiş, kanının son damlasına kadar vatanını korumuştu. Vatan sağ olsun diyordu son söz olarak.

İnsanoğlu tuhaf bir varlık. Yaşadığımız dünyayı kendi çevremizden ibaret zannediyoruz. Her şehidin arkasından yazılar yazıyoruz. Her şehidin arkasından şiirler döktürüyoruz. Sosyal medyada yorumları beğeniyoruz. Bazen hakaretler ediyoruz. Yapabildiklerimiz sadece bunlar artık.

Bunları söylemek sıkıyor beni ama ben bu filmi çok izledim ve bu filmi sürekli izleme sıkıntısı canımı çok yakıyor artık. Ard arda dizili tabutlar, ay yıldızlı bayraklara bürünmüş şehitler,  hayatının baharında soldurulmuş canlar, kefenlerine kan bulaştırılmış cennet bekçileri, uğurlanıyor analarının feryatlarıyla mekânların en yücesine…

Hain pusularla söndürülen yaşamlara her geçen gün yenileri ekleniyor. Acımadan namertçe arkadan uzanıyor katillerin kanlı elleri gencecik evlatlarımıza. Kıydıkları canların hesabı bu dünyada sorulmuyor hainlere ama mahşer de yakalarına yapışacak annelerin yürekleri.

Koskoca necip bir millet var bu topraklar üzerinde.Bir anne olarak, askere kurşun sıkanı, teröre ve terörizme yataklık ve yalakalık yapanı, koynuna alanı kınıyor ve lanetliyorum tüm ciğeri yanan anneler adına.

Askerlerimize uzatılan namluların hesabı sorulsun, sorulsun ki biz annelerin yürekleri yanmasın ve her köşesi cennet olan vatanımızda barış ve huzur sağlansın vesselam…

Filiz ŞEKER
İnsan Kaynakları Müdürü / Damla İK