Çocuk Sorar Anne Cevaplar
Çocuk: Anne ben güzel miyim?
Anne: Bu nasıl soru yavrum tabi ki güzelsin hem de dünyalar güzeli. Hem biliyor musun her annenin dünyalar kadar güzel çocukları vardır ve hiçbirini birbirinden ayırmaz. Önemli olan senin dış güzelliğin değildir kalbinin güzelliğidir. Başkaları ne derse desin sen bir tanesin ve çok özelsin.
Çocuk: Anne beni doğururken çok canın acıdı mı?
Anne: Biraz. Doğum yaparken sancı hissetmemiz çok doğaldır, bu acıya katlanmak anne olmanın, sana kavuşmanın başlangıcıdır. Bu sancılar canımızı biraz acıtır ama bebeğimizi elimize aldığımızda tüm acılarımız uçup gider. Yoksa hiçbirimiz ikinci çocuğu yapmayı göze alamazdık. Dokuz ay sonra senin yüzünü görmek inanılmaz bir mutluluktu, o yumuk yumuk gözlerini, parmağımı sıkıca tutuşunu, senin kokunu hiç unutmayacağım yavrum.
Çocuk: Peki ya anne, annelik nasıl bir duygu?
Anne: Bu duygu bambaşkadır hiçbir duyguya benzemez. Sevginin en safı, en yalansızı, en masum olanıdır. Annelik, dünyadaki en zor meslektir. Annelik, kendinden bir parçanın gün ve gün büyüdüğünü görmektir, Allaha bugünde çocuğuma bir şey olmasın diye yalvarmaktır. Yaşı kaç olursa olsun çocuğunun, gözünde hiç büyümemesidir. Çocuğunun yanında olmadığı zamanlarda lokmaların boğazına dizilmesidir, O ne yer ne içer diye düşünmektir. Çok yorgun olsan da çocuğunu tüm zorluklardan koruyacak gücü bulabilmendir. İş çıkışında eve geldiğinde çocuğunun bir gülümsemesiyle tüm yorgunluğunu unutmandır. Bir ömür boyu kendini düşünmekten vazgeçmendir. Uykusuz geceler geçirmektir. Biraz hastalıklı bir sevgidir ama bu sevgiyi tattırdığı için, Allahıma binlerce kez şükrediyorum. Anne olduğunda bu dediklerimi daha da iyi anlayacaksın. İşte o zaman ilk karşılıksız tüm sevgini sana adamış, koskocaman bir ömür göreceksin.
Çocuk: Anne olmaya ne zaman karar verdin, sonrasında korktun mu hiç?
Anne: Olgunlaştığımı, sana yararlı bir şeyler verebileceğimi hissettiğim zaman anne olmaya hazırdım. Aslında çocukluğumuzdan beri anne olmak için hazırlanırız, annelik hep planlarımız arasındadır.
Anne olduğumda sana nasıl davranacağım konusunda tereddütlerim, korkularım vardı. Acaba senin için doğru şeyleri mi yapıyordum? Yeterince iyi bir anne miydim? Sana vakit ayırabiliyor muydum? Bunun gibi sorular hep aklımdaydı. Ama sonra seninle birlikte kendimi tanıdım, seninle öğrendim çoğu şeyi. Kendimi geliştirmek için kitaplar okudum, sırf seni geleceğin umut dolu bireylerinden biri yapmak için. Belki ben kusursuz değilim ama senin kusursuz olmanı istedim. Benim yapamadığım şeyleri sen yap istedim, bunu yaparken kalbindeki güzel duyguların son bulmamasını istedim. Mutlu bir çocukluk geçirmeni istedim, keşkelersiz…
Çocuk: Anne sen hep yanımda olacaksın dimi?
Anne: Evet senin hep yanında olacağım. Yaptıklarınla, başardıklarınla hep övüneceğim. Başaramadığında, üzüldüğünde de hep sana destek olacağım. Düştüğünde yine seni ben sımsıkı tutacağım. Kendi ayaklarının üzerinde durmaya başladığında bana çok ihtiyacın kalmayacak, hayata tam da istediğim gibi dimdik duracaksın.
Çocuk: O zaman da beni sevecek misin?
Anne: Ben seni hep seveceğim. Deden gibi gökyüzüne gittiğimde de seveceğim benim sana olan sevgim hiç bitmeyecek. Kendini kalbimde nereye koyarsan koy sevgim sana hep aynı. Ben seni gökyüzü kadar çok seviyorum. Uçsuz bucaksız denizler kadar çok. Ben seni hep koruyor kolluyor olacağım meleğim.
Çocuk: Anne benim üzgün olduğumu nasıl anlıyorsun hemen?
Anne: Ben anneyim anlarım. Seni ben büyüttüm senin bir bakışının ne demek olduğunu bilirim. Sen benim hayattaki en güzel eserimsin çünkü.
Çocuk: Anne Büyümek kötü bir şey mi? Büyümek istediğimi söylediğimde herkes bana bu günlerini çok arayacaksın diyor?
Anne: Hayır, kötü bir şey değil. Her yaşın ayrı bir güzelliği vardır. Önemli olan o yaşların hakkını verebilmektir. Her anını dolu dolu geçirebilmektir. Senin yaşındayken hepimiz büyümek istiyorduk ama büyüdükçe eskiye özlem duyar olduk. Hani sen arkadaşlarınla lunaparka gittiğinde bunu hiç unutmayacağım diyordun ya, her gününün o gün gibi olmasını istiyordun ya, bizler de o güzel geçirdiğimiz zamanlardan dolayı çocukluğumuza geri dönmek isteriz.
Allah hepimize dayanabileceğimiz kadar dert verir ama büyüdüğümüzde bu dertler dayanma sınırımızı çok zorlar. Öyle ki koşuşturmacadan, dertlerden hırçınlaşıp, sinirli olup sevdiklerimizi de kırabiliyoruz. Mutluluğu, gülmeyi unutuyoruz. Sen sormuştun ya bir ara “bu amca niye bu kadar üzgün, hiç gülmüyor mu?”diye işte hepsi bundan dolayı. O amca sevdiği kişileri, güzel günlerini eskide bırakmak zorunda kaldığından mutluluğu unutmuş. Biz masumiyetimizi çoktan kaybettik ama sizlerde bu büyü hala devam ediyor. Siz çocuklar bizim kaybettiğimiz ve asla geri dönemeyeceğimiz şeylere sahipsiniz şuanda.
Biliyor musun, Bizim çocukluğumuzda ailelerimiz şimdiki gibi sarılarak, başımızı okşayarak göstermezlerdi sevgilerini sadece gözleriyle okşarlardı, severlerdi. Anne babamız sevgi sözcüklerini bize söyleyemezlerdi ama biz bilirdik bizi çok severdi. Onlara sıkıca korkmadan sarıldığımda zaman aleyhimize işlemişti çoktan. Bunun için şimdiki yaşadığın zaman çok değerli.
Çocukluğunun tadını çıkar bir tanem olur mu? Bizim yaşımıza zaten geleceksin.