Alerji

A-A+

Herkes için başka bir anlam taşıyan alerjiyle 40'ından sonra tanıştım. Başlangıçta sebebini anlayamadığım bu zamansız tanışmayı kanımdaki demir eksikliği tetiklemiş meğer. Neredeyse her şeyi içeren bu sıkıntıyı o günden beri araştırıyorum. Ne kadar da karmaşık ve çeşidi bol bir hastalıkmış. Bulduğum en sevimsiz sonuç ise, alerjilerin gerçek nedeninin bugün bile tam olarak bilinemeyişi. Ancak nedenleri ne olursa olsun reaksiyonlarını kontrol altında tutmak için çeşitli tıbbi yöntemler var tabi. Öte yandan bizlerin de almamız gereken önlemleri unutmamalıyız.

Alerjik insanlar, alerjenlerine karşı sağlıklı insanların mikroplara veya zehirlere gösterdiği tepkiye benzer tepkiler gösterirler. Yani aslında zararsız olan bir maddeyi vücuttan atılması gereken tehlikeli bir madde gibi görürler. Bu tip bünyelerde akyuvarlar, zararsız antijenlere zararlı muamelesi yaparlar. Gerçek nedeni tam olarak bilinmese de anne sütünün yiyecek alerjisini önlemede rolü olduğu görülmüştür.

Eğer sizin de yiyeceklere alerjiniz varsa, basit tedbirler alabilirsiniz. Bazı insanların dudakları bir parça çilek, bir lokma balık, fıstık ya da bir yudum sütle bile davul gibi şişebilir. Hatta o gıda yutulduktan sonra bağırsaklarda da aynı belirtiler görülebilir. Alerjeninizi biliyorsanız o gıdadan uzak durmalı, hatta o yiyeceği yiyen birini öpmekten bile sakınmalısınız. Zira bu üstüne giderek yenebileceğiniz bir şey değil; tedbir almalısınız. Ancak astım, saman nezlesi ve gözle görünmeyen polen ve sporların neden olduğu alerjik şikâyetlerden korunmak daha zordur, çünkü alarjenleri görme olanağınız pek yoktur.

Belirtilerin ortaya çıkması, bağışıklık sisteminin bozulması ya da zayıflamasına bağlıdır. O halde bağışıklığı güçlü tutmak ilk adımdır. Ayrıca alerjik olduğunuzu söylemekten de kaçınmayın, bu da sizi koruyan ikinci adım olacaktır. Her yedi kişiden birinin bir çeşit alerjisi olduğunu aklınızda tutarsanız, yalnız olmadığınızı anlarsınız. Eğer komşunuza kedi tüyüne alerjik olduğunuzu söylerseniz, kedisinin bulunduğu odaya girmediğinizde size kırılmayacaktır. Eğer patronunuz klimanın bakımını yaptırmıyorsa, ona sağlıklı personelin, nefes alma güçlüğü çekenden daha üretken olacağını anlatın, size kızmayacaktır. Eğer garson yemeğin sosunda ne olduğunu bilmiyorsa o yemeği yemediğinizde hem sağlığınız hem keseniz korunmuş olacaktır. Emin olun, zararlı çıkmazsınız. Son adım, tatsız olmasına rağmen birlikte yaşamayı öğrenebileceğiniz bir hastalık olduğunu unutmayın! Tıbbi yardım ve korunma yollarından da asla vazgeçmeyin!