Küçük Ceylan ve Ay Dede
Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, develer tellal iken, pireler berber iken, ben annemin beşiğini tıngır mıngır sallar iken;
Gökyüzünde Ay dede ıslık çala çala geziyormuş. Onun ıslığını duyan iki kardeş yıldız kendi aralarında konuşmaya başlamışlar.
Mavi yıldız "Bak" demiş "Ay dede yine çocukları, hayvanları ve ağaçları korumak için nöbet tutuyor"
Beyaz yıldız da "acaba bugün nereye gidiyor, soralım mı?" demiş ve hemen atılmış "Ay dede, Ay dede beni duyuyor musun" diye bağırmış.
Ama Ay dede duymamış. Bu sefer Mavi yıldız ve Beyaz yıldız birlikte bağırmaya başlamışlar "Ay dede, Ay dede, lütfen bizi duy"
Nihayet Ay dede onları duymuş. "Merhaba Mavi yıldız, merhaba Beyaz yıldız, ne yapıyorsunuz bu saatte dışarılar da bakayım" demiş.
Mavi yıldız atılmış hemen "Ay dede annemden biraz dışarıda oynamak için izin aldık" demiş. "Tamam, o zaman" demiş Ay dede.
Sonra Beyaz Yıldız atılmış ve "Ay dede, Ay dede bu gece nereye gidiyorsun böyle" demiş.
Ay dede "dün gece Çiçekli Dağ'ın yamacında küçük bir ceylan kaybolmuştu. Onu bulup annesiyle babasına götürmüştüm. Biraz yaramaz bir ceylana benziyordu. Geçerken ona bir göz atmaya gidiyorum" demiş.
"İnşallah, başına bir şey gelmemiştir, Ay dede" demiş Mavi yıldız. "Hadi, biz de artık yatmaya gidelim" demiş Beyaz yıldız.
İkisi birden "iyi geceler, Ay dede" demişler. Ay dede de "iyi geceler çocuklar, tatlı rüyalar" diye cevaplamış ve yoluna devam etmiş.
Dağa doğru yaklaştığında sanki ağlama sesleri duyduğunu zannetmiş Ay dede. Fakat dağın yamaçlarına iyice yaklaştıkça duyduğunun doğru olduğunu anlamış.
Bir kaç ağızdan birden bir kaç ağlama fark etmiş. Hemen seslerin geldiği yöne doğru alçalmış. Bir de ne görsün? Küçük ceylan Çiçekli Dağ'ın yamaçlarından birinde, vadiye uzanan tarafta, bir uçuruma düşmek üzereymiş.
Küçük Ceylan'ın annesi ve babası da uçurumun kenarında Küçük Ceylan'a bakıp ağlıyorlarmış, ellerinden bir şey gelmiyormuş. Sadece "korkma Küçük Ceylan, korkma" diyorlarmış.
Küçük Ceylan da korkudan ağlıyormuş çünkü çok tehlikeli bir yerden düşmüş ve neyse ki, uçuruma değil de, uçurumun hemen kenarındaki bir yarığa düşmüş ve bir küçük ağaca tutunabilmiş.
Ama hareket edemiyormuş; çünkü ayakta durduğu yer çok darmış. Ay dede hemen gökyüzünden süzülerek aşağılara gelmiş ve Küçük Ceylan'ın karşısında durmuş ve "acaba kim geldi" demiş.
Küçük Ceylan şaşkınlıkla bağırarak "Ay dede, Ay dede, yaşasın" diye bağırmış. Ay dede bu sefer kaşlarını çatarak "söyle bakalım küçük yaramaz, bu sefer ne yaptın da buraya düştün" demiş.
Bir taraftan da gözleriyle Küçük Ceylan'ın durduğu yeri kontrol ediyormuş Ay dede. "Ama Ay dede" demiş Küçük Ceylan "bu sefer benim hiç suçum yok." Ay dede "peki buraya nasıl düştün, yoksa uykudaydın da burada mı uyandın" demiş.
"Ben annemle babama çiçek toplamak için yamaçlara gelmiştim, çok güzel çiçekler topladıktan sonra bir de ne göreyim, en güzel çiçek uçuruma yakın, tehlikeli bir yerde değil mi; ama dikkatli olursam, yavaş hareket edersem ve elimle küçük fidanları tuta tuta gidersem tehlikesiz diye düşündüm. Tam da düşündüğüm gibi oldu. Çok dikkatli hareket ettim, çok yavaş ilerledim, küçük fidanları hiç bırakmadım. Çiçeğin yanına gelince hiç de korktuğum kadar yokmuş diye düşündüm"
Ay dede merakla "eeeeeee ne oldu peki o zaman" diye sabırsızlanarak sormuş. "Sabırlı olur musun Aydede anlatıyorum işte" demiş ve devam etmiş Küçük Ceylan.
"Çiçeği tam koparacakken rüzgar oyun oynadı benle. Birdenbire bir fırtına çıktı. Kendimi geri çekeyim derken ayağım arkada duran bir taşa çarptı ve dengemi kaybettim. Fırtına da beni savurdu; yuvarlandım. Uçurumdan aşağıya düşerken bu tümsekteki ağaca tutundum ve ayaklarımda tümseğe değdi. Yoksa düşecektim" demiş ve yine korkarak ağlamaya başlamış.
Ay dede Küçük Ceylan"ı kucağına almış ve "artık ağlama, geçmiş olsun, çok büyük tehlike atlatmışsın" demiş " ama bir daha tehlikeli yerlerde çok güzel şeylerde görsen, annene babana haber vermeden gitmek yok, tamam mı?" diye sormuş.
Küçük Ceylan Ay dede'ye sarılarak "tamam Aydedeciğim" demiş ve Ay dede Küçük Ceylan"ı annesiyle babasının yanına götürmüş. Küçük Ceylan annesiyle babasına sarılırken "özür dilerim, bir daha size sormadan tehlikeli şeyler yapmayacağım" demiş.
Annesiyle babası çok sevinmişler ve Ay dede'ye "çok teşekkür ederiz Ay dede, sen olmasaydın ne yapardık" demişler.
Ay dede de "önemli değil canım, beni ne zaman çağırırsanız gelirim, merak etmeyin" demiş. "Hadi, bundan sonra hepiniz daha dikkatli olun, lütfen" demiş ve gökyüzüne doğru yükselmiş. Küçük Ceylan, annesi ve babası Ay dede'ye el salladıktan sonra eve doğru yürümüşler.
Ay dede gökyüzünden bağırmış "İyi geceler Küçük Ceylan, tatlı rüyalar."