Çocuk ve Şiir
Çocuk her yaşta şiir karşısında olumlu bir tepki gösterir. Nitekim iki yaşındaki bir çocuk bile şiir dinlerken haz duyar; daha ileri yaşta bulunan, örneğin üç veya dört yaşlarındaki çocuklar da bazı mısra veya beyitleri kendi kendilerine ezbere tekrarlamaktan zevk duyarlar.
Çocuklara daha küçük yaşlarda iken şiir okuma, şiir dinleme ve şiir üzerinde görüşme alışkanlıklarını kazandırmanın önemi de eğitimciler tarafından kabul edilmiştir. Böyle alışkanlıkları kazanmış bir çocuğun önüne bir yandan kendi kültürünün edebi ve estetik değerlerini öğrenme, öbür yandan da yaratıcı faaliyetler için zengin imkânlar açılmış olunur.
Çocuk ile Şiir Arasındaki Doğal İlişki
Çocuk, daha konuşmaya başlarken şiir cümlesinin yapısına uygun bir yol tutar. Kafiyeli olan ve ses özelliği bakımından birbirine çok benzeyen kelimeleri kullanır.
Esasında, dikkat edilirse, çocukların kelimelere başka bir hava başka bir güzellik kattıkları görülür. Onlar, yetişkinlerin klişe halinde kullandıkları sıfat takımlarına, mecazlara ve benzetmelere itibar etmezler, kendi iç dünyalarını ve düşünme tarzlarını yansıtan şekilleri tercih ederler. Böylece, şairle çocuk anlatım serbestliğinde, yenilik ve tazelik ardında gitmekte birleşmiş olurlar.
Çocukları şiire yaklaştıran başka bir husus da ahenk unsurudur. Durağı, kafiyesi, iç ahengi ile ve çok kez kısa şekliyle şiir, her normal çocukta var olan ritim duygusunu besler, müzik ihtiyacını karşılar. Şiirin bu özelliğinden sınıf içi çalışmalarında çeşitli şekillerde faydalanmak mümkündür. Örneğin anaokullarında veya ilkokulun ilk devresinde şiir okunurken çocukların elleriyle tempo tutmaları istenebilir.
Bazı hallerde ise çocuklar şişe ve tahta parçalarından meydana getirdikleri basit bir bando ile arkadaşlarından birinin veya öğretmenin yüksek sesle okuduğu şiir için tempo tutarlar, sanki şiir için bir beste yaparlar.
Başka bir usul de çocukları okunan bir şiirin melodisine uyarak serbest danslar yapmaya teşvik etmektir. Bu suretle çocuklar, şiirin ahengine uyarlar, dans ederler, sözle anlatmakta güçlük çektikleri duygularını yaratıcı hareketlerle ifade etmiş olurlar.
Şiirin ahengiyle içlerinde ahenk duygusu arasında bir ilişki kurabilen, şiiri daha küçük yaşlarda serbest hareketlerle yorumlamaya alışan çocuklar hayatları boyunca devam edecek samimi bir şiir sevgisi geliştirirler. Şiiri, kendi benlikleri dışında değil, kendi hayatları içinde yeri olan bir sanat ürünü olarak düşünürler.