Türkiye ve Çocuk Hakları Standartları
"Çocuk hakları ilke ve standartları";
Türkiye’de insan kaynaklarının geliştirilerek, nitelikli insan gücünün yetiştirilmesinde özgürlük adalet ve barış düşüncesini temel almıştır.
Tüm insanlar ve çocuklar için;
"Daha geniş bir özgürlük ortamı"
“Toplumsal ilerleme ve daha iyi bir yaşam düzeyi sağlama"
"Hiçbir ayrım gözetmeksizin tüm haklardan yararlanma hakkı"
"Çocukların özel ilgi ve hakları"
“Çocukların gelişmeleri için mutluluk, sevgi ve anlayış havası içindeki bir ailede yetişmesinin gerekliliği”
"Çocuğun topluma her yönüyle hazırlanması için barış, değerbilirlik, hoşgörü, özgürlük, eşitlik ve dayanışma ruhuyla yetiştirilmesinin gerekliliği"
“Çocuğun esenliği için özel ilgi gösterecek ilgili uzman kuruluşların gerekliliği”
"Çocukların doğum öncesinde ve sonrasında uygun yasal kurumayı da içeren özel güvence ve koruma gereksinimi"
"Çocukları aile yanına, kurumlara yerleştirme ve evlat edinme için ve çocuk mahkemeleri yönetimi için asgari standartların gerekliliği”
"Acil durumlarda ve silahlı çatışma halinde kadınların ve çocukların korunması" ve
"çok güç koşullarda yaşayan çocuklara özel ilgi gösterilmesi" çocukların ve gençlerin yetiştirilmesindeki standartların geliştirilmesini gerektirmektedir.
Gelişmekte olan Türkiye’de çocukların ve gençlerin yaşam koşullarının iyileştirilmesi ve "yaşam niteliklerinin yükseltilmesi için toplumsal birikimin önemini kavrayarak ulusal ve uluslararası işbirliğine girilmesi bilinçli çabalara yol gösterecektir.
Türkiye de çocuğun hak ve çıkarlarını gözeten, yaşama, bakılma, korunma, yetişme, gelişme ve katılma haklarını eşitlikçi bir anlayışla geliştiren, çocuğun varlık olarak değerini yücelten, düşünce, istek ve eğilimlerine saygı gösteren bir çocuk hukuku düzeninin oluşturulması ve uygulanması temel gereksinmedir.
Türkiye’de Çocuk Hakları Sözleşmesinin Uygulama Ulusal Eylem Plânı
Türkiye’de çocuk hakları uygulamaları için; çocukla ilgili tüm güçlerin koordinatörlük düzeyinde harekete geçirilmesi, yasal yönetsel ve örgütsel düzeyde yeni yapılanmanın gerçekleştirilmesi, bu doğrultuda gereken kaynakların sağlanması, geniş anlamda yaygın ve etkili olarak kamuoyunun oluşturulması, çocukla ilgili kurumlara ve çalışan nitelikli insan gücüne yeni hedefler doğrultusunda işlerlik kazandırılması temel sorun olarak değerlendirilebilir.
- Türkiye’de çocuk tanımının nitelik ve nicelik yönlerden geliştirilmesi,
- Çocuğun medenî haklarının genişletilmesi,
- Çocuğun aile çevresinde ve alternatif bakım sistemi içinde eğitim yoluyla yaşama hazırlanmasının sağlanması, sosyal, ekonomik, hukukî ve kültürel haklardan yararlanmasının sağlanması,
- Tüm çocukların ve özürlü çocukların temel sağlık hizmetlerinden yararlanma olanaklarının ve koşullarının geliştirilerek yaşam standartlarının yükseltilmesi,
- Çocukların nitelikli insanlar olarak eğitim yoluyla yetişmelerinin sağlanması için öngörülen amaçlar çerçevesinde nitelikli bir eğitim sistemine kavuşturulmaları, serbest zamanlarının kişisel ve sosyal gelişmelerine yardımcı olacak düzeyde değerlendirilmesi, bilimsel düşünce ve estetik duygusunun çok yönlü geliştirilmesi,
- Acil durumlardaki çocuklar, kanunla çatışma içinde olan çocuklar ve istismar edilen çocuklara yönelik özel koruma ve sağaltım önlemlerinin alınması çocuğa yönelik hizmet sektörünün uygulamaya dönük hedefledir.
Bu doğrultuda çocuk hakları ilke ve standartlarına göre, yeni yaklaşımların geliştirilmesi, yeni yasal, idarî ve yönetsel düzenin oluşturularak sektörde yeni uygulamaların gerçekleştirilmesi ulusal eylem plânının hedeflerini oluşturmaktadır.
Temel sorunun çözümü için geliştirilecek ulusal eylem plânına; taraf devlet olarak hükümet desteğinin verilmesi ve bakanlıklar düzeyinde programların gerçekleştirilmesi gereklidir.
Eylem plânı; ulusal raporun yazılmasını da içeren iç hukuk kuralları ile sözleşmenin uyumlaştırılmasını kapsayan çabaların bütünlüğünden oluşur. Ulusal eylem plânının amacı, hedefleri, uygulama kapsamı, yöntem ve teknikleri, yönetimi, kaynak kullanımı, program, alt program ve projeleri "ulusal eylem plânı yaklaşımına" göre nitelik kazanır.
Sözleşmenin yürürlüğe girmesinde yol gösterecek yaklaşım, bütüncül sistemci ve disiplinler arası yaklaşımdır. Sistemsel işleyiş, çok yönlü katılım, var olan yapıyla bütünleştirme, yeni yapıların oluşması, kesintisiz uygulamalar, destek sağlama ana çizgilerdir.
Uygulama sürecinde etkili olacak güçler; hükümet, bakanlıklar, koordinatörlük, sivil toplum örgütleri, üniversiteler, aileler, okullar, veliler, gelişecek yeni oluşumlardır.
Ulusal eylem plânı; ulusal raporun hazırlanması sürecidir. Ulusal rapor, Türkiye’de sözleşmenin yürürlükte olmasının ideal düzeyini hedef olarak, raporun geniş katılımlı hazırlanması, kamuoyunda tartışılması, raporun çocuk hakları komitesi ile tartışılması ve soncunda ülke düzeyinde yapılacakların belirlenmesi, gelişme raporlarının sunumu, teknik işbirliği programlarından yararlanarak ülke uygulamalarının her yönden geliştirilmesini içermektedir.
Ulusal eylem plânı yönetimi; çocuk hakları standartları çerçevesinde Türkiye’de ilgili yapıların geliştirilmesi için, değişme sürecini yönlendirme yöntemidir.