Kategoriler

0-8 Yaş İletişim

Bu dönemde çocukta duygusallık, benlik ve özgür irade, akıl ve mantık yürütme var olmasına rağmen oldukça sönüktür, tesiri zayıftır ve fiziki potansiyelin hesabına çalışır.

Çocuk, zihinsel ve duygusal potansiyelin değil; fiziksel potansiyelin ağırlıklı olarak geliştiği bir dönem içindedir. Bu üç potansiyelin birlikte eş zamanlı gelişmesine rağmen, belli dönemlerde belli potansiyeller daha ağırlıklı ve yoğun inkişaf ettiği için bu dönemler ortaya çıkmıştır.

0-8 yaş, fiziksel potansiyelin ağırlıklı olarak geliştiği dönemdir. Onun için bu dönemde çocukla iletişim kurarken, isteklerimizi ona yansıtırken ikna edici, mantıklı sözler bulma yerine; onunla konuşurken ona dokunulmalı ve onun gözlerinin içine bakılmalıdır. Çünkü bu dokunmalar çocukta emniyet ve kabul edilme hissi oluşturur. Bu onu rahatlatır ve sizinle "açık iletişim" kurmasını sağlar.

Özellikle bu dönemde, çocuklara sahip aile bireyleri birbirlerine ve çocuklarına dokunmaktan, şefkatlerini ve ilgilerini göstermekten kaçınmamalıdırlar. Sevgili Peygamberimizin "Kimin çocuğu varsa onunla çocuklaşsın, çocukla çocuk gibi olsun" tavsiyesi, çağımız anne baba ve eğitimcilerine büyük bir ikaz ve güzel bir örnek olarak değerlendirilmelidir.

Bu dönemdeki çocuklarla iletişimde uygulanabilecek öneriler;

-Ondan yapmasını istediğiniz ya da arzuladığınız bir davranış varsa bunu gösterin ya da örnekleyin. Sözlü isteklerinizi davranışlarınızla destekleyin. "Otur." yerine "Haydi buraya oturalım." diyerek çocukla birlikte oturun.

-Buyruk verirken, yardım ederken ya da bir şeyi desteklerken, çocuğun elinden tutun.

-İletişim kurarken çocuğun göz hizasına kadar eğilin, onunla göz göze konuşun ve anlamlı jestler kullanın. Onunla fiziksel yakınlık kurun, kucağınıza alın, zaman zaman kucaklayıp yanınıza oturtun.

-Sesiniz olumlu, kesin, neşeli, sakin ve ne istediğini bilir tonda olsun.

-Yapılmasını istediğiniz şeyleri tatlı dille anlatın. "Ne yaramaz çocuklarsınız siz! Haydi toplayın şu dağınıklığı!" yerine "Haydi oyuncakları birlikte toplayalım." deyin.

0-8 Yaş Döneminde Çocuk İçin En Önemli Gıda

Bu dönemde çocuğunuz için en önemli gıda, kucağa alınmak, sarılıp okşanmaktır. Sevgiyle, şefkatle çocuğa dokunmadır. Çocuğunuz, fiziksel bir gösteri olmadığı, yani kucağa alınmadığı, okşanmadığı sürece sevildiğini anlamaz.

Çocuğun doğumuyla birlikte beyinde dokunma merkezi tamamlanır ve devreye girer. Diğer bütün beyin bağlantıları bu merkez aracılığıyla doğumdan sonra gelişmeye başlar. Bunun için bu dönemde dokunma çok önemlidir.

Bu nedenle, çocuğunuza sarılmak, onu okşamak gibi sevginizi göstermek açısından içinizden ne geliyorsa, hiç çekinmeden yapın. Kucaklayın onu. Öpün, sevin. Onu şımartırım diye korkmayın, bu davranışlarınız ona sizin sevginizi gösterecek ve onun size olan güvenini arttıracaktır.

0-8 Yaş Döneminde Çocuğun İhtiyacı Olan İkincil Gıdalar

Çocuğunuzda güven veya güvensizlik duygusunun oluşması, ona sağlayacağınız çevre şartlarıyla ilgilidir. Bebekte güven duygusunun ilk belirtileri beslenme, uyku, sindirim gibi işlemlerde düzen ve rahatlığın olmasıdır.

Bebeğin temel güven duygusu; beslenme ve bakım sürecinde anne ile kurduğu yakın ilişki sonucu oluşur. çocuğunuzun kendisine ve dünyaya güven duyması, sağlıklı bir kişilik kazanabilmesi konusunda ona en büyük desteğiniz, acıktığı zaman karnını doyurmak olacaktır. Bu gelişimi olumlu yönde etkileyen diğer bir etken de sevgi ve yakın temas ihtiyacının karşılanmasıdır.

Bu dönemde bebek, ilk başta tümden alıcı bir yapıdadır. Bu alıcı yapıya karşı annenin verici oluşu çocukta güven ve denge sağlamaktadır. Bebeğin ikinci temel ihtiyacı ısınmadır. Annelerin yüzde doksan dokuzu bu konuda aşırı duyarlı olduğu ve bebeğin üşümemesi için elinden geleni fazlasıyla yapmaktadırlar.

Çocuk bu durumda şöyle düşünmektedir; “Çevremdekiler bana bakıyor, veriyor, varlığımı tanıyor. Onların sürekli tutarlı ve aynı kişiler oluşu güvenilir ellerde olduğumu gösterir. Demek ki ben verilmeye değer, güvenilir bir varlığım.”

Çocuğa çok iyi bakım veren; fakat bakıcılarında süreklilik ve ayrılık bulunmayan çocuk yuvalarında en önemli sorun, çocukta temel güven duygusunun gelişmemesi ya da yıkılmasıdır. Çocuğun güven duygusunun sağlıklı bir şekilde gelişmesi için aynı kişiler tarafından düzenli olarak bakılması sağlanmalıdır.

Araştırmalar, bebekliklerinde temel güven duygusu geliştirmemiş çocukların ileride ruhsal bozukluklar, aşırı kıskançlık, bencillik, sabırsızlık, saldırganlık gibi anti-sosyal davranışlar gösterme olasılıklarının fazla olduğunu ortaya koymaktadır.

Çocuğunuzun temel ihtiyaçlarının problemsiz şekilde karşılanmasını sağlarsınız, çocuğunuz potansiyel yeteneklerini en yüksek oranda geliştirme imkânı kazanacaktır.

Hoşgörü

Çocuğun hata yapmasına göz yumma, ona deneme yanılma imkânı verme, onun dünyayı keşfetmesine yardımcı olma. Çocuğun “beş duyusunu” geliştirici imkân ve ortamlar sağlama.

Bu dönem çocuklarının en büyük merakları arasında, anne babalarının kullandıkları eşyalar yer alır. Örneğin babanın tıraş malzemeleri, annenin makyaj malzemeleri, kullanılan fırın, ütü, çamaşır ya da bulaşık makinesi gibi. Bu nedenle de çoğu anne baba bu dönemi tehlikeli bulur ve çocuğun her yeri kurcalamasını rahatsızlık ve bıkkınlıkla karşılar.

Ancak burada anne babaların göz önünde bulundurmaları gereken bir nokta var; bu dönemde çocuklar, keşfetme ve deneme yoluyla öğrenirler. Çocukların koşmak, bağırmak, atmak gibi ihtiyaçları; sessizlik, düzen, huzur arayan büyüklerin istekleriyle çatışsa da bu ihtiyaç karşılanmak zorundadır.

Zaten Reptilian’a (arka beyin) bağlı olarak çocuğun fiziksel potansiyelinin hızla geliştiği bu dönemde “sessiz ve uslu” durmaya zorlanmış bir çocuk, okula başladığı zaman arkadaşlarıyla oynarken zorlanacaktır. Çünkü okul oyunları ve sporları için gerekli kas kontrolü ve koordinasyonuna sahip olmayacaktır. Dahası “hareket kontrolü”, çocuğun daha sonraki zekâ gelişiminde, örneğin okumasında, etkin rol oynayan bir unsurdur. Maalesef anne babaların birçoğu bunun farkında değildir. Bu nedenle mutlak bir gözetim altında çocuğun sınırları geniş tutulmalıdır.

Çocuğun kendi başına hareket etmesi anne baba tarafından engellenirse, çocuğa aşırı baskıcı ve sınırlayıcı bir eğitim uygulanırsa, çocuk bağımsız ve dengeli bir kişilik geliştiremez. Bu nedenle çocuğun kendi başına yapabileceği işlerde ona yardım etmemeli, yapabileceği işlerde bizlere yardımcı olmasına fırsat verilmelidir.

Çoğu anne baba, ortalığı dağıtacak, kirletecek veya kendilerine zarar verecek düşüncesiyle, çocuklarının yaptıkları işi ya ellerinden alırlar ya da onlara yardım etmeye çalışırlar. Oysa yaptıkları bu davranış pek doğru sayılmaz. Çocuğun işini kendi başına yapabilmesi, onda başarma duygusuyla birlikte kendine güven duygusunun oluşmasını sağlar.

Örneğin kendi kendine yemek yeme, giyinme, yıkanma gibi faaliyetleri çocuklar kendileri yapmak isterler. Özellikle yetişkinlerin yaptığı işler çocuklar için büyük bir ilgi kaynağıdır. Örneğin, masayı toplamak, çamaşırları asmak, yerleri süpürmek ya da ütü yapmak, onlar için keyifli ve maceralı bir oyun sayılır.

Eğer çocuğunuzun hem bir şeyler öğrenmesini hem de gelişimini desteklemek istiyorsanız, bu konularda onun desteğini yanınıza almalısınız. Böylelikle hem ev temizliğinde küçük bir arkadaş kazanmış hem de onun öğrenmesini perçinlemiş olursunuz.

0-8 Yaş Döneminde Çocuk İçin Zehirli Gıdalar;

Fiziksel tehdit ve korkutma; çocuğun içine kapanmasına, korku duymasına ve pısırık olmasına yol açar.

Kötü modeller ve davranışlar; Bu dönemde öğrenme biçimi taklit olduğu için çocuk iyi kötü ayrımı yapmaz. Televizyondaki şiddet içerikli filmleri seven ve izleyen babanın, çocuğuna: "Oğlum, senin bu tür filmleri izlemeni istemiyorum." demesinin hiç bir olumlu etkisi olamaz.

Çevresini keşfetmesini engelleme; çocuğun dünyayı ve çevresini keşfetmesini engelleme. Bu dönemde çocuğun hareketlerine engel olmamak önemlidir. Çocuk bu dönemde çevresiyle kurduğu ilişkiler sayesinde bazı kavramları geliştireceği için ona tecrübe kazanacağı, denemelerde bulunabileceği zengin ortamlar hazırlamalıdır.

0-8 Yaş Döneminde Çocuklara Kazandırılması Gereken Davranışlar;

> Günlük işlerini yürütecek kuvvet, çeviklik ve dayanıklılık kazanma,
> Öz güven duygusu,
> Problemlerini rahatlıkla söyleme,
> Varlıklar arasındaki ilişkiyi kavrama,
> Evini, okulunu, yakın çevresini tanıma,
> Eve gelen misafir çocuklarına iyi davranma,
> Kardeşlerle iyi ilişkiler içinde olma,
> Büyüklerine karşı saygılı olma,
> Toplu yaşama kurallarını bilme,
> Okula uyum sağlama,
> Manevi değerlere karşı olumlu bir tutum geliştirme,
> Tabiatı sevme,
> Zaman kavramını bilme,
> Okuma ve dinleme becerisi kazanma,
> Türkçeyi doğru kullanma,
> Okuma alışkanlığı kazanma,
> Günlük hayatta kullanılabilecek toplama ve çıkarma işlemlerini yapma,
> Annesine yapabileceği ev işlerinde yardımcı olma,
> Duygu ve düşüncelerini resimle ifade etme,
> Trafik kurallarını bilme,
> Oyunları kuralına göre oynama,
> Dönemin sonuna doğru oyuncakları paylaşma,
> Oyuncaklarını toplama,
> Verilen ödevi zamanında yapma,
> Dişlerini fırçalama,
> Eşyalarını temiz ve düzenli kullanma,
> Vaktinde yatma ve uyuma,
> Kıyafetlerini kendi başına giyme ve çıkarttıklarını katlayıp yerine koyma,
> Yatağını düzeltme,
> Tuvalet temizliğine dikkat etme.

4.5 5 2
YORUM YAP ve PUANLA